Tüylü Dostlarımız Kediler Hakkında Merak Edilenler

Felis Catus olarak bilinen ve kedigil familyasının evcilleştirilebilen bir türü olan kediler; geçmişten günümüze insanlara arkadaşlık yapma, kemirgenlerden koruma konusunda başarılı canlılardır. Üçüncü Jeolojik Çağ’ın son dönemi olan Pliyosen Çağı’ndan bu yana hayatımızda olan ve ilginç bir şekilde çok az değişime uğrayan bu tüylü dostlarımızın geçmişi hakkında neler biliyoruz? İşte tüylü dostlarımız kediler hakkında merak edilenler.

Kedilerin Varoluşu

Kediler dünyada en yaygın ve en kalabalık evcil hayvan türüdür. Yapılan araştırmalarda ve genetik çalışmalarda küçük kedilerin, Afrika yaban kedisinden türediği tahmin ediliyor. Birçok memelinin atalarından yola çıkarak türünü bulmak güç olsa da kedilerde böyle bir durum yok. Kediler oluşumundan bu yana neredeyse fiziksel açıdan hiç değişiklik göstermemiş.

Bazı araştırmalara göre günümüzdeki evcil kediler genlerini, Antik Mısır ve Türkiye’den aldığı düşünülüyor.

Evcil kediler, 38 kromozoma ve 20.000’den fazla gene sahip. Ayrıca 250’ye yakın genetik bozuklukların olduğu tahmin ediliyor. Evcil kedilerin ortalama 2.5 ile 7 kilo arasında ve boyları da yaklaşık 50 ile 70 cm arasında değişebiliyor.

Kedilerin Evcilleşme Tarihçesi

Kedilerin evcilleşmesi yaklaşık 10.000 yıl öncesine dayanıyor. Antik Mısır’da kedilere tapıldığı bilindiği için genellikle orada evcilleştirildiği düşünülür. Bazı araştırmacılar, kedilerin MÖ 3000 yılında, Çin’de evcilleştirilmeye başladığına dair ipuçları bulsa da bu kedilerin evcil olup olmadıkları henüz tam olarak bilinmiyor.

Çin’de bulunan fosil kayıtlarında kedilerin, bazı bölgelerde bulunan tahılla beslenen kemirgenleri avladığı ve bu nedenle de çiftçiler tarafından da kabul edildikleri tahmin ediliyor.

Günümüzde genetik açıdan baktığımızda yaşamı eski çağlara dayanan kedilerin, Mısır Mau’su ve Habeş cinsi olarak 2 cinsten oluştuğu söyleniyor.

Güney Kıbrıs’ta yapılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan kedi kemiklerinin, 9500 yıl öncesine ait olduğu tahmin ediliyor. İlginç olan şudur ki, Kıbrıs adasında vahşi kediler hiçbir zaman var olmamıştır. Bu da bize o kedinin bir insanla ve deniz yoluyla geldiğine işaret eder.

Ayrıca bazı araştırmalarda, Afrika kedisinin Mısır’da evcilleştirildiği, Akdenizli kavimler tarafından kedilerin, İtalya’ya taşındığı ve oradan Avrupa’ya geçen Avrupa yaban kedileri ile birlikte çoğalarak dünyaya yayılmaya başladığı düşünülüyor.

Kediler ile İletişim 

Kediler sesli, görsel iletişim ile birlikte koklama ve dokunmayla da iletişim kurarlar. 

Sesli iletişimde duyduğumuz; mırlama, miyavlama, uluma gibi sesler ile kedinin ne anlatmak istediği kısmen anlayabiliriz.

  • Mırlayan bir kedi genellikle memnuniyetini göstermek için bunu yapar fakat mırlama, bazı durumlarda acı çektiğinin de göstergesi olabilir. Bunun yanı sıra mırlama, sadece evcil kedilerde değil, Panthera cinsinde de olan bir özelliktir. Nedeni farklı olsa da ses benzerdir. 
  • Bunların aksine miyavlamanın sadece Felis ailesine özgün olduğu ve evcilleştirme sürecinden sonra oluştuğu düşünülür. 
  • Kediler korktuklarında veya bir tehdit altında hissettiklerinde hırlarlar. Bunun nedeni karşı tarafa da bir korku salma gayesidir.
  • Kedilerin sürtünme isteği özellikle sosyal bir kedide görebileceğimiz bir davranış olup, karşısındaki kişi ile bağ kurma talebidir.
  • Kedilerin karşısındaki kişiye hafif göz kırpması, onu kabul ettiğinin ve güven duyduğunun göstergesidir. Bir kedinin duruşunu gözlemleyerek o anki ruh halini tahmin edebiliriz. Örneğin, yan yatmış ya da oturmuş, kuyruğu rahat bir kedi gördüğümüzde onun sakin bir halde olduğunu, kuyruğu kendine yakın, nefes alışverişi hızlı ise endişeli olduğunu tahmin edebiliriz.
  • Kediler iletişim kurmak için çoğunlukla kuyruklarını kullanırlar. Kuyruğunu dik tutan bir kedi mutlu ve güvende olduğunu bize anlatır.
  • Temizlik ve yakınlık göstergesi olan yalanma hali başka bir kedi tarafından anca kabul görürse onaylanacak bir harekettir. Eğer kediniz sizi yalıyorsa bu size güvendiği ve sevdiği anlamını çıkartır.
  • Kedilerin patilerini bastırıp çekme eyleminin emzirme döneminden geldiği tahmin ediliyor. Yavru kedi bu şekilde anne kedinin süt bezlerine baskı uygulayarak süt akışını kolaylaştırıyor. Yetişkinlikte ise bu bir insanla iletişim kurma gayesi olabilir. 
  • Genellikle erkek kedilerde olan idrar püskürtme, koku bırakma amaçlıdır. Dişi kedilerin de zaman zaman yaptığı bu davranış, diğer kedilerle rekabet halinde olduğu sinyalini verir.

Kedilerde 52 farklı kişilik özelliği vardır. İnsanlarla kurdukları iletişimde bazen problemli tutumlar sergileyebilirler. Bu tutumların çoğu reflekssel nedenlerdir. Tüylü dostunuzun sizden istediği; sevgi, güven ve ilgidir. Bunları ona verebildiğiniz sürece kediniz kendini mutlu ve güvende hissedecek, sağlıklı bir yaşam sürecektir.

Kediler Hakkındaki Doğru Bilinen Yanlışlar

  • Kediler yaralarını yalayarak temizlerler. 

Yaralarını yalamaları, o yaranın daha geç iyileşmesine veya daha kötü bir yara haline gelmesine neden olabilir. 

  • Bıyıkları dengede durmalarına yardımcı olur.

Kedilerin bıyıkları duyu organları gibidir ve çevredeki nesnelerin farkına varmak için kullanırlar. Dengede durmakla alakası yoktur.

  • Kedi tüyü yutmak insanlara büyük zarar verir.

Düzenli veteriner geçmişi olan ve parazit aşıları tam olan hiçbir kedi size (alerjiniz yoksa) zarar vermez. 

  • Kediler çiğ balık severler.

Bilinenin aksine kediler çiğ balıktan hiç hoşlanmaz.

Kediler her zaman dört ayak üstüne düşer.

Kediler her zaman dört ayak üzerine düşmez ya da dört ayak üstüne düştüyse bile ona zarar vermeyeceği anlamına gelmez.

  • Kediler karanlıkta da net görürler

İnsanlardan 5 kat daha iyi gördükleri biliniyor fakat karanlıkta gündüz gördüklerinden daha net göremezler.

  • Bebek olan evde kedi olmamalıdır.

Kedili bir evde büyüyen bebek belirli bir alerjik reaksiyonu yoksa bu konuda daha dirençli bir bünyeye sahip olacaktır. Kediler, bebeklerin gelişimine büyük katkı sağlar. Aşılı ve sağlıklı bir kedi, bebeğinizin ilk arkadaşı olabilir.

  • Kediler her zaman süt içebilir.

Kedilere süt verdiğinizde “hayır” demezler fakat sütün içinde bulunan laktoz nedeniyle kedinize süt vermek iyi bir fikir değildir. 

Yorum bırakın